Farkına varmak (to realise) conjugation

Turkish
13 examples

Conjugation of farkına varmak

Ben
Sen
O
Present tense
farkına varırım
I realise
farkına varırsın
you realise
farkına varır
he/she/it realises
Past tense
farkına vardım
I realised
-
-
Future tense
farkına varacağım
I will realise
-
-
Present continuous tense
farkına varıyorum
I am realising
-
-

Examples of farkına varmak

Example in TurkishTranslation in English
Apaçık bir şekilde değiştiğimizin farkına varmak için, etrafınıza uzun süre bakmanıza gerek yok.You don't need to look around for long to realise that we have all changed and in a very obvious way.
Bence yanlış yolu seçtiğinin farkına varmak büyük bir cesaret ister.I think it takes enormous courage to realise you might have taken a wrong turn.
Beyne bu şekilde bakıp bunun çok daha büyük bir beynin son derece küçük bir parçası olduğunun farkına varmak çok güzel bir şey.It's quite beautiful to look at the brain this way and to realise this is an infinitesimally small piece of a very large brain.
Bir şeyin farkına varmak üzeredir.He's about to realise something.
Hep merak etmişimdir, Almanya'da büyümek nasıl bir şey ve aniden İkinci Dünya Savaşı'nda olanların farkına varmak.I've always wondered what it am like to grow up in Germany and then suddenly realise what happened in world war two.
Umarım bunun delilik olduğunun farkına varırsın.I hope you realise that this is madness.
Umarım yakında bunun farkına varırsın.I hope you realise this soon.
Adaya ulaştığında, ilerlemeden önce keşif yapıp zayıflıklarının neler olabileceğini anlaması gerektiğinin farkına varır.When he gets to the island he realises he should do some reconnaissance and find out what their weaknesses might be before he proceeds.
"Sevgili Mary, sabah Duneagle'a gideceğiz. Ama ben daha önce bir vasiyet hazırlamadığımın farkına vardım. Bu bir avukat için kabul edilebilecek bir şey değil ve şimdi hamile olman daha da saf olduğumu gösteriyor..My darling Mary, we are off to Duneagle in the morning and I have suddenly realised that I've never made a will or anything like one, which seems pretty feeble for a lawyer and you being pregnant makes it even more irresponsible.
'KC'nin sıkıcı konuşmasından sonra farkına vardım..''After KC's long boring speech, I realised..'
'Kalabildiğim kadar uzun süre kaldım ama Caprica'nın öldüğünün farkına vardım 've kaçamayan herhangi birinin de.'I stayed as long as I could but I realised Caprica am doomed 'and so am anyone who didn't escape.
- Amerika'da bir şeylerin farkına vardım.I just realised some stuff in South America.
- Ben de yeni farkına vardım.- I've only just realised.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

burmak
twirl
durmak
stop
kırmak
break
kurmak
establish
sarmak
wind
sormak
ask
varmak
arrive
vurmak
hit
yarmak
split
yormak
interpret something as

Similar but longer

suvarmak
do
varılmak
reach

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'realise':

None found.
Learning languages?